Toplum olarak bir empati sorunuyla iç içe yaşadığımızı inkâr edemeyiz. Kendimizi fert ve cemaat bazında, “ötekinin” yerine koyamayışımız, hayatımızı sağırlar diyaloguna çevirmiş. keep reading
Zeyd bin Sabit’den (r.a.) rivayet edilen ve birçok hadis kitabında yer alan bir hadis-i şerife göre Peygamber Efendimiz (a.s.m.) Müslümanların iki şeye özel önem vermesini istemiş ve bu iki emanetin mutlak kurtuluşa vesile olacağını belirtmiştir: “Şüphesiz, ben sizin için yerime iki şey bırakıyorum. keep reading
Müslümanlar, Peygamberimizin vefatından sonra, temel kaynaklara yorumlarken farklı yaklaşımlar ileri sürmüşlerdir. Bu farklı yaklaşımlar Müslümanlar arasında çeşitli ihtilaflara neden olmuştur. İşte bu yaklaşım farklarının ilklerinden birisi Haricilik’tir. keep reading
Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve cemaat! Ve ey Al-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler! Çabuk bu manasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizaı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birbirinizi diğerinin aleyhinde alet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlup ettikten sonra o aleti de kıracak. keep reading
“İhlası kazanmak ve muhafaza etmek ve manileri def etmek için” Yirmi Birinci Lem’a’da zikredilen altın düsturlardan üçüncüsü, “bütün kuvvetinizi hakta ve ihlasta bilmelisiniz” prensibini ortaya koymaktadır. Burada asıl gücün kemiyette değil, keyfiyette yani-günümüzde sık kullanılan ifade şekli ile-nicelikte değil nitelikte olduğu ifade edilmektedir. keep reading