İkinci Süreç: Hareket Ordusunun Etkisinin Görülmeye Başlaması
Buraya kadar isyana sıcak bakarak İT’i sindirmeye çalışan basının bundan sonra tavrı değişecektir. Hareket Ordusunun gölgesinin İstanbul üzerinde hissedilmeye başlaması, bütün kesimlerin kendilerini yeni duruma göre ayarlamalarını gerekli kılmıştır. keep reading
31 Mart Olayı, Türk modernleşme tarihini anlayabilmek için kullanılan önemli malzemelerden birisi olmuştur. “İleri” ve “geri” ifadeleri çerçevesinde şekillenen Türk siyasal düşüncesi, ilk kez bu olay sayesinde somut örnek bağlamında ele alınmaya başlanmıştır. keep reading
“Şu nevi vesvesenin en mühimi budur ki: Vesveseli adam, imkân-ı zâtî ile imkân-ı zihnîyi birbirine iltibas eder. Yani, birşeyi zâtında mümkün görse, o şeyi zihnen dahi mümkün ve aklen meşkuk tevehhüm eder. Halbuki, ilm-i kelâmın kaidelerindendir ki; imkân-ı zâtî ise, yakîn-i ilmîye münâfi değil ve zarûret-i zihniyeye zıddiyeti yoktur. keep reading
Öncelikle belirtmek gerek ki, Risâle-i Nur’da, okuyan herkesin gerek zorlandığı için gerekse hoşlandığı için sezdiği bir özel dil vardır. Bu zorlanma durumu değişik sonuçlar doğuruyor. Kimileri zorlandığı için okumayı terk ediyor ve zihinlerinde “Risâle-i Nur’un dili ağırdır” gibi bir yargıyı ömür boyu taşımaya devam ediyorlar. keep reading
Ölüm insanlığın dikkate alması gereken en temel gerçeklerden birisidir; yerkürenin yaşadığı her saniye içinde nebati, hayvani ve beşeri ölümler durmadan yaşanıyor. Bütün bu olaylar, ölümün her insan için var olduğu hakikatini, unutan beşeri hafızalara yeniden hatırlatıyor. keep reading
Hem bîtarafâne muhakeme namıyla veya insaf namına deyip, şıkk-ı muhalifi iltizam ede ede, tâ öyle bir hale gelir ki, ihtiyarsız taraf-ı muhalifi iltizam eder. Ona vâcip olan hakkın iltizamı kırılır. O da tehlikeye düşer. Hasmın veya şeytanın bir vekil-i fuzulîsi olacak bir halet, zihninde takarrur eder. keep reading
“Hem tahayyül, teveh-hüm, tasavvur, tefekkür, nasıl ki tasdik ve iz’an değiller. Öyle de, şüphe ve tereddüt sayılmazlar. Fakat, eğer lüzumsuz tekrar ede ede müstekar bir hale gelse, o vakit hakikî bir nevi şüphe, ondan tevellüt edebilir.” keep reading
Kâinatta asıl olan güzellik, düzenlilik ve nizamdır; yaratılmış her şey belli bir ölçü içinde hareket eder ve kendisi için yapılan programa uygun olarak hayatını devam ettirir. Bu düzenlilik içinde, düzensizlik, çirkinlik, fenalık “istisnai” bir durumdur. keep reading