Emanet, “sonradan alınmak üzere, bir kimseye saklaması ve koruması için verilen şey” anlamına gelmektedir. Hukuksal olarak ise, temel bir kısım kaidelerle çerçevesi belirlenmiş bir sözleşme mahiyetini taşımaktadır. keep reading
“Cem” kelimesi sözlüklerde “içine almak, toplamak”, “câmi” kelimesi de “içine alan, derleyen, toplayan” şeklinde tarif edilmektedir. “Câmiiyyet” ise “câmi’lik, toplayıcılık, toplu olmak” manalarına gelmektedir. keep reading
Mektubat-ı Samedaniye’yi kısaca, “Samed olan Allah’a ait mektuplar” diye tanımlamak mümkündür. Fakat, bunun da ötesine geçip biraz daha ayrıntılı bir şekilde anlama gayreti içine girdiğimizde, bu terkibi meydana getiren “mektubat” ve “Samedani” kelimelerinin üzerinde ayrı ayrı durulması daha faydalı olacaktır. keep reading
“Tabiat Allah’ın san’atı ve şeriat-ı fıtriyesidir. Nevamis ise onun mes’eleleridir.Kuvva dahi, o mes’elelerinin hükümleridir.” Bediüzzaman Said Nursi keep reading
Uluhiyet, zatında, sıfatlarında ve isimlerinde, mükemmelliğin ve güzelliğin bütün mertebelerini, sınırsız derecede bulundurma vasfı demektir. Cenab-ı Hakkın uluhiyeti, Onun mabudiyetiyle eş anlamda kullanılagelmiştir.1 Mabudiyet hakikati ise, bütün varlıkların kendisine ibadet etmesini, yani keep reading
Rububiyet, sözlük manası olarak, Cenab-ı Hakkın bütün zaman ve mekanlarda her türlü varlığa muhtaç olduğu şeyleri vermesi, tedbir, terbiye, malikiyet ve besleyicilik keyfiyeti olarak tanımlanmaktadır. keep reading